Stratejiler

Yerel yönetimler ve ilgili diğer kurumlar tarafından uzun zamandır parsel ölçeğinde yürütülen koruma çalışmaları proje alanında çöküntü sürecini geriletecek, tersine çevirecek bir yaygınlık kazanamamıştır.

İzmir Tarih Projesi, alan bütününde etkili bir canlandırma ve iyileştirme sağlayabilmek amacıyla başlatılmıştır.

Gerçekleştirilecek müdahalelerin alan ölçeğinde sonuç verebilmesi, bölgenin tamamı için geçerli bir takım ölçütlerin oluşturulmasını, bütüncül ve etkin bir strateji geliştirilmesini gerektirmektedir.

İzmir Tarih Projesi kapsamında iki temel amaç belirlenmiştir. Birinci amaç, İzmirlilerin tarih ile ilişkisini güçlendirmektedir. Bu İzmirlilerin kentleriyle ilişkili olan belleklerinin geliştirmesi yoluyla yapılacaktır. Bu amaçla yararlanılacak olan kaynak, proje alanındaki arkeolojik kültür varlıkları ve tarihi yapı stokudur.

İkinci amaç İzmir’in sanayi toplumunun tek merkezli kentinden, bilgi toplumunun çok merkezli kent bölgesine geçiş yaşanırken proje alanında ortaya çıkan çöküntü alanlarının oluşumuna mani olmak ve bu oluşumu tersine çevirmektir. Proje alanının büyük oranda kültürel varlık barındırıyor olması, canlandırma ve koruma hedeflerinin bir arada geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. Canlandırma hedefinin arkeolojik miras, tarihi yapı stoku, kültürel çeşitlilik ve sosyal yapı özelinde sürdürülebilir yaklaşımlar doğrultusunda gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.

Bu amaçlar çerçevesinde belirlenen stratejik yönelimlerin başında, alanın canlandırılabilmesi için, proje alanının bazı bölümlerinde yukarı doğru seçici (filter-up) bir sürecin başlatılması gelmektedir. Bölgeyi terk eden prestijli faaliyetlerin yerini, başka prestijli faaliyetlerin alması bölgenin ziyaret edilme potansiyelini artıracaktır. Katılımcı süreçte böylesi bir stratejik faaliyetin turizm olabileceği konusunda geniş bir uzlaşı sağlanmıştır. Turizmin bu alanda sadece tarihi değerlerin gözlenmesinden hareketle değil, tarihin buradaki yaşam deneyiminin bir parçası haline getirilmesi suretiyle geliştirilmesi önemlidir. Bu amaçla, yaşamın “deneyim” geçirilen “yer” niteliği kazandığı sokakların bu niteliğinin dikkatle korunması (Havra sokağı vb.), bu niteliğe sahip sokakların sayılarının artırılması ve proje alanı içerisinde yer alan han, sinagog gibi büyük ölçekli yapıların yenilikçi yaklaşımlar, tasarım ve uygun örgütlenme teknikleri ile “deneyim” yaratan bir niteliğe kavuşturulması önerilmiştir.

Gençliğin, yükseköğrenim faaliyetleri ve onlara ilişkin konaklama faaliyetleri dolayımında bu alana çekilmesi diğer bir stratejik yönelim olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda, gençliğin boş zamanlarını değerlendirmek için yararlanabilecekleri faaliyetlerin çeşitliliğinin artırılması, gençlere yönelik üretim ve satış faaliyetleri ile bütünleşmiş kültürel alanların oluşturulması ve proje alanında bulunan ve eğitim sistemi dışında kalmış işsiz ya da çalışan gençlerin becerilerini ve potansiyelini artırmaya dönük projeler geliştirilmesi gerekmektedir.

Mevcut prestijli faaliyetlerinin bölgeyi terk etme eğilimleri konusunda dikkatli olunması, gereksiz boşalmalara karşı çıkılması diğer stratejik tercihlerden birisidir.

Katılımcı süreçte üzerinde uzlaşma sağlanan dördüncü stratejik tercih, büyük oranda konut bölgelerini içeren bölgede konut işlevlerinin sağlıklaştırılması ve canlandırılması olmuştur. Konut kullanımına yönelik olarak toplumun tüm katmanlarından gelenlerin bu alanda yaşar hale gelmesi sağlanarak dengeli bir toplumsal yapı elde edilmesi önerilmiştir.